Sorunuzun yanıtını bulamadıysanız lütfen
biz@reklamcilarplatformu.com adresine yazarak bize ulaşın.
Reklamcılar Platformu, sektör emekçilerini temsil etmek, çalışma şartlarını iyileştirmek, haklarını savunmak, yaşanabilir çalışma ortamı sağlamak için Sinema Reklam Dizi ve TV Programı Çalışanları Sendikası (Sinema Televizyon Sendikası-STS) altında sendikalaşmış yapının adıdır.
Nihai amacı, yüksek katma değer yaratan sektörümüzün ve çalışanlarının hak ettiği değeri, itibarı tekrar kazanmasıdır.
2022 yılının kasım ayında, reklam ajansı çalışanları tarafından kurulmuştur.
Reklamcılar Platformu Yürütme Kurulu, bir önceki yürütme kurulunun çağrısıyla ve gönüllülük esasıyla bir araya gelen sektör çalışanları arasından belirlendi.
Belirlenen kişiler, üyelerin oyuna sunuldu. 2024 yılı yürütme kurulu, oylamaya katılan üyelerin oybirliğiyle seçildi.
Reklamcılar Platformu Yürütme Kurulu’nda reklam sektörü çalışanları yer alabilir.
Reklamcılar Platformu, kıdem, departman gözetmeksizin yaratıcı reklam ajansları çalışanları ve aynı iş disiplinine bağlı serbest çalışanlar dahil, tüm reklam sektörü çalışanlarını temsil etmektedir.
Reklamcılar Platformu ve ajans yöneticilerinin, sektör sorunlarını ve çalışan haklarını konuşmak üzere bir araya geldiği toplantılara verilen addır.
İlk toplantı, 2023 yılında Reklamcılar Platformu’nun davetine 20 büyük ajanstan 11’inin olumlu cevap verdiği 7 ajansla gerçekleştirildi.
Çözüm Masası’nda sektör ve çalışan hakları sorunları üzerine fikir birliği oluştu. Çözüm için yeniden ve genişleyerek bir araya gelinme kararı alındı.
Çözüm Masası’nın yeniden bir araya gelmesi için taraflarla görüşmeler sürmektedir.
Reklamcılar Platformu sendika değil, kişi topluluğudur.
Platform, reklamcıların da dahil olduğu işkolunda kurulu Sinema Televizyon Sendikası (STS) altında yer alarak üyelerinin sendikalı olmasını sağlamıştır.
Sendika üyelik prosedürünü tamamlayan Reklamcılar Platformu üyeleri sendikalıdır.
Üyelik prosedürü için bkz. https://reklamcilarplatformu.com/ Nasıl Üye Olabilirim?
Türkiye’de sendika kurmanın yollarından biri işkolu düzeyinde sendika kurmaktır. Bir işkolu ise Çalışma Bakanlığı tarafından tanımlanır.
"Reklamcılık" henüz bakanlık tarafından tanımlanmış ayrı bir işkolu değildir.
Reklam işleri, bakanlık tarafından tanımlanmış “Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar İşkolu” (10 Numaralı İşkolu) içinde sayılmaktadır.
Bu nedenle bizden önce 10 numaralı işkolunda kurulmuş Sinema Televizyon Sendikası (STS) altında örgütlendik.
Bizi hukuken kapsayan, bizden önce kurulmuş bir sendika altında yer almak, beraber hak arama sürecinde zaman kazandırmakta, giderlerimizi azaltmaktadır.
Türkiye’de her işyeri (örn. reklam ajansları), kurulduğunda Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirimde bulunmak ve faaliyet alanının girdiği kodu başvurusunda işaretlemek zorundadır.
İşkollarını belirleme yetkisi Çalışma Bakanlığı’ndadır. Çalışma Bakanlığı uluslararası standartları da dikkate alarak İşkolları Yönetmeliği’nde işkollarını ve bu işkollarına girecek işleri belirlemiştir.
Reklamcılık da Çalışma Bakanlığı İşkolları Yönetmeliği’ne göre “10 Numaralı/Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar İşkolu”na dahildir.
Reklamcılar Platformu, reklamcılığın bağımsız bir işkolu olması için bakanlıkla işbirliği içinde çalışmalarını yürütmektedir.
NOT: Çalıştığınız işyerinin işkolu kaydını görmek için SGK kayıtlarınızdaki işkolu numaranıza bakabilirsiniz.
Türkiye’de sendikalaşmak, fiili olarak işkolu esasına dayalıdır.
Sendikalar bir işkolunda önceden izin almadan kurulabilir, ancak işkolları bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
Örneğin, Türkiye’de reklamcılık 10 Numaralı “Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar İşkolu” içinde sayılmaktadır.
Reklamcılık henüz ayrı bir işkolu olarak tanımlanmadığı için reklam sektörü çalışanları Reklamcılar Platformu olarak 10 Numaralı işkolunda kurulmuş olan Sinema TV Sendikası altında örgütlenmiştir.
Reklamcılar Platformu, reklamcılığın bağımsız bir işkolu olması için bakanlıkla işbirliği içinde çalışmaktadır.
İşkolu örgütlenmesi sendikal çalışmada önemlidir, çünkü sendikaların işverenle toplu iş sözleşmesi (TİS) masasına oturması, grev vb kararları alabilmesi için zorunlu 2 barajdan biri işkolu örgütlenme oranıdır.
Sendikaların işverenle TİS masasına oturması için bir arada aşması gereken 2 baraj:
1. Sendikanın kurulu bulunduğu işkolu toplamında %1 örgütlenme sağlamak.
2. İşyeri bazında çalışanların yarısını üye yapmak.
Reklamcılar Platformu (yani sendikamız STS) çalıştığı işkolunda yeterli üye sayısına ve örgütlenme oranına henüz ulaşamadığı için yasal olarak grev kararı alamamaktadır.
Yasal grev kararı ağırlıklı olarak 2 şarta (baraja) bağlıdır:
1. Söz konusu işkolunun tamamında (Burada 10 Numaralı İşkolu) örgütlenme oranının %1’i aşması.
2. Üye işyerinde (burada ajanslar) çalışanların yarıdan fazlasının sendikaya üye olması.
İşverenle mevzuata uygun toplu sözleşme yapabilmek ve gerekirse grev kararı alabilmek için bu iki şartın aynı anda sağlanması gerekmektedir.
Öte yandan..
Mevzuata uygun grev kararı alınamaması durumunda, işyerlerinde çalışanlar dilerse topluca işverenle görüşme talep edebilir, seslerini duyurabilmek için “Demokratik ve Barışçıl Toplu Eylem Hakkı”nı kullanabilir.
Demokratik ve Barışçıl Toplu Eylem Hakkı için bkz.
https://www.ilo.org/tr/resource/151-nolu-calisma-iliskileri-kamu-hizmeti-sozlesmesi
Mevzuata uygun grev kararı almak için toplu iş sözleşmesi yetkisine sahip sendikanın işkolu düzeyinde, yani işkolunun tamamında (Burada söz konusu 10 Numaralı işkoludur) %1 örgütlenme barajını aşmış olması ve üye her işyerinde (örneğin ajanslarda) çalışanların yarıdan fazlasının sendikaya üye olması gerekir.
Reklamcılar Platformu (yani STS) çalıştığı işkolunda mevzuata uygun yeterli üye sayısına ve örgütlenme oranına henüz ulaşamadığı için grev kararı alamamaktadır.
Bu nedenle sektörümüzdeki örgütlenme oranını ve üye sayısını artırmak hak arama mücadelemizde çok önemli bir etkendir.
ANCAK…
Mevzuata uygun grev dışında çeşitli yasal hak arama eylemleri gerçekleştirilebilir.
Dizi çalışanlarının pandemi dönemi hak arama örneği için bkz.
3. https://episodedergi.com/tr/ufuk-demirbilek-roportaj/
Yasal olarak toplu iş sözleşmesi (TİS) “yetkili” işçi sendikasıyla işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında çalışan haklarını ve ücretini belirlemek için yapılan sözleşmedir.
TİS için bkz.
https://www.csgb.gov.tr/sss/calisma-genel-mudurlugu/sendikalar-ve-toplu-is-sozlesmesi-kanunu/
Bizim hukuk sistemimizde toplu iş sözleşmesinin tarafları, işçileri temsilen yetkili sendika, işvereni temsilen işveren veya işverenin üyesi olduğu işveren sendikasıdır.
İşkolu düzeyinde %1 örgütlenme oranına, işyeri düzeyinde %50’den fazla üyeye sahip olmayan sendikalar toplu iş sözleşmesinin tarafı olamazlar.
Türkiye gerçeğinde sendikaların mevzuata uygun toplu sözleşme masasına oturabilmesi çok zor görünse de sendikalı olmak ve sendikal mücadeleyi büyütmek, bu gücü elde etmek için halen en etkili yoldur.
Öte yandan…
Mevzuata uygun grev kararı alınamaması durumunda, işyerinde çalışanların topluca işverenle görüşme talep etmesinin önünde yasal bir engel bulunmamaktadır.
STS ve STS’nin altında bir araya gelen Reklamcılar Platformu, örgütlendiği işyerlerinde yeterli üye sayısına ve işkolunda örgütlenme oranına ulaşmadığı için (işyeri çalışan sayısının yarıdan fazlasının üyeliği + işkolunda %1 örgütlenme oranı) yasal olarak toplu iş sözleşme yetkisine henüz sahip değildir.
Ancak bu, işçilerin işverenlerle veya işveren vekilleriyle görüşmesine veya barışçıl toplu eylem hakkını kullanmasına engel değildir.
Dizi sektörü çalışanları pandemi döneminde bu hakkı kullanarak çalışma koşullarında ve ücretlerinde iyileştirme sağlamıştır.
Dizi çalışanlarının pandemi dönemi hak arama örneği için bkz.
3. https://episodedergi.com/tr/ufuk-demirbilek-roportaj/
Mevzuat kısıtlamalarına rağmen, haklı taleplerimiz için hayata geçirilebilecek, tüm üyelerimizin gücüyle ses getirebilecek her türlü barışçıl, demokratik tutum, tavır ve girişim hakkımızı saklı tutuyoruz.
Çalışanların taleplerini işverene ve kamuoyuna duyurmak için çeşitli yollarla gerçekleştirdiği eylemlerdir.
İşçilerin sendika kararıyla veya kendi aralarında anlaşarak topluca üretimden gelen güçlerini kullanmaları, Yargıtay kararlarına göre “barışçıl” olması, “son çare olarak” kullanılması ve “ölçülü olması” koşullarıyla hukuken meşru bir haktır.
Buna “Demokratik ve Barışçıl Toplu Eylem Hakkı” denilmektedir.
Bu hak, Türkiye’nin onayladığı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 87 ve ILO 151 Sayılı Sözleşme hükümlerine dayanmaktadır.
Demokratik ve Barışçıl Toplu Eylem Hakkı için bkz.
https://yargi.calismatoplum.org/her-toplu-eylemin-yasa-disi-grev-olarak-nitelendirilemeyecegi/
Ancak barışçıl toplu eylem hakkı oldukça tartışmalı bir konudur.
Türkiye’nin onayladığı uluslararası anlaşmalar esas alınırsa oldukça etkili ve geniş bir alanda kullanılabilecek bir hak olan barışçıl toplu eylem hakkını Yargıtay oldukça dar yorumlayarak neredeyse kullanılmaz hale getirmiştir.
Yargıtay’a göre barışçıl toplu eylem hakkının doğması için işverenin hukuka aykırı bir eyleminin olması gerekir. Örneğin iş güvenliği önlemleri almamakta ısrar vb.
Yargıtay asgari ücretin altına düşmemek üzere ücretin anlaşarak belirleneceğini, ücret artışı için barışçıl toplu eylem hakkına başvurulamayacağını kabul etmektedir.
Yine Yargıtay’a göre “mal veya hizmet üretiminin durdurulması” Sonucunu doğuran her eylem yasadışı grevdir, barışçıl toplu eylem hakkı kapsamında değerlendirilemez.
Öte yandan Yargıtay’ın yorumuna göre haksız bir saldırı karşısında üretimi aksatmadan topluca yapılan eylemler barışçıl toplu eylem hakkı kapsamına girecektir.
Yargıtay kararı için bkz. https://yargi.calismatoplum.org/her-toplu-eylemin-yasa-disi-grev-olarak-nitelendirilemeyecegi/
Reklamcılar örgütlenemez ezberini bozdu. Hukuki olarak reklamcılık bir işkolu olmadığından Reklamcılar Platformu olarak bir araya gelip Sinema TV Sendikası (STS) altında sendikalaştı.
Kurulduğu yıldan itibaren Türkiye ekonomisini, enflasyonu ve sektörün kazancını göz önüne alarak taban ücret politikası açıkladı.
En tepedeki ajans çalışanından işe yeni giren çalışana kadar alınması gereken taban ücreti saptadı. Sonraki yıllarda bu çalışmasına devam etti.
Taban Ücret Politikası 2023 Raporu için bkz. https://reklamcilarplatformu.com/ücret-politikası-2023
Taban Ücret Politikası 2024 Raporu için bkz. https://reklamcilarplatformu.com/ücret-politikası-2024
Ajanslar, Reklamcılar Platformu’nun önerdiği Taban ücretleri görmezden gelemedi; ancak ajanslarda bu taban ücretin uygulamaya geçmesi örgütlü gücümüze bağlı.
Reklamcılar Platformu’nun talepleri, ajansların yüzünü reklamverene çevirmesini sağladı; artık ajanslar da sorguluyor: Ucuz işçilik yapan ajans olmak istemiyorlar!
Reklamcılar Platformu, işyerinde sorun yaşayan her üyeye avukatlık hizmeti dahil hukuki destek verdi.
Hiçbir üye asla yalnız yürümedi.
Platform, dava açan üyesinin davasını sendika aracılığıyla takip etti. Reklam çalışanlarına, mobbing, uygun çalışma ortamı, iş hukuku vb konularda eğitimler verirken, ihtiyaç duyan çalışanlara hukuki destek ve danışmanlık hizmeti verilmesini sağladı.
Reklamcılar Platformu, uzun çalışma saatleri, çift bordro, sigortasız çalıştırılma gibi sorunlara karşılık reklam sektörünün etik kurallar ve çalışma ilkelerinin belirlenerek mevzuata dahil edilmesi için bakanlık düzeyinde çalışmalar yürütmektedir.
Reklamcılar Platformu’nun işverene bir yaptırım uygulayabilmesi için işkolunun tamamının %1’inde örgütlenmiş olması ve aynı zamanda örgütlendiği işyerlerinde çalışanların yarıdan fazlasını üye yapmış olması gerekmektedir.
Reklamcılar Platformu, üye sayısı ve örgütlenme düzeyi nedeniyle çalışanlar adına henüz toplu iş sözleşmesi yapma yetkisine sahip değil. Ajanslar da bu nedenle yasal olarak teklif ve önerilere uymak zorunda değillerdi.
ANCAK…
Reklamcılar Platformu, reklam çalışanlarının sorunlarını sürekli gündemde tutarak, bu sorunların görmezden gelinmesinin önüne geçti. Platformumuz, çözüm için çalışmaya devam edecektir.
Çünkü sektörde ücret düşüklüğü ciddi bir sorundu ve bu sorunun çözümüne taban ücreti saptayarak katkıda bulunmak istedi.
Reklamcılar Platformu’nun enflasyon verileri ve sektörün ülke ekonomisindeki payını veri alarak hazırladığı taban ücret raporu, sektördeki düşük ücret sorununu görünür kıldı; aldığımız reel ücretle en az almamız gereken ücret arasındaki uçurumu ortaya çıkardı.
İşverenler rakamları yüksek buldu ama “hesap yanlış” diyemedi!
Maaş zammı dönemleri ve iş görüşmelerinde bir referans olarak kullanılan bu çalışma, çalışanların haklarını daha rahat ve özgürce istemelerine olanak sağladı.
Çift bordro ile ya da sigortasız çalıştırılma durumunda çalışanın resmi başvurusu olmadan çalışan yerine itirazda bulunulamaz.
Ancak çalışanın kendisi çift bordroya/sigortasız çalıştırılmaya itiraz edebilir ve Reklamcılar Platformu/Sendikadan dilediği zaman hukuki destek alabilir, süreci beraber götürebilir.
Sendika, üyelerinden topladığı aidatlarla hizmet verir. Resmi kayıt sürecinde talep edilen aidat tutarları Sinema Televizyon Sendikası hesaplarına yatırılmaktadır.
Ödemeler aylık, 3 aylık veya yıllık olarak yapılabilmektedir. Bu tutarlar çatı yapılanma olan Sinema Televizyon Sendikası aracılığıyla sendika ve Reklamcılar Platformu’nun hukuksal konular başta olmak üzere temel ihtiyaçlarının ve idari giderlerinin karşılanması için talep edilmektedir. (Avukat ücreti, idari personel ücret vd gideri, IT vs)
Reklamcılar Platformu Yürütme Kurulu herhangi bir ücret, maaş veya huzur hakkı almamaktadır.
Yasa, üyeleri aidat ödemekle yükümlü kılmış, ancak aidat ödenmemesi durumunda ceza öngörmemiş.
Reklamcılar Platformu’na, dolayısıyla STS’ye aidat ödemek zorunlu değil. Biz de sendikanın var olabilmesi ve daha etkin hizmet verebilmek için aidatların gönüllülük temelinde ödenmesini destekliyoruz.
Üyelik aidatlarından, kişisel bağışlardan ve olabilecek bağış toplama faaliyetlerimizden gelecek her miktar sendikaya gidecek ve bunu yayımlanan hesaplarımızda görebileceksiniz.
Telif Hakkı © 2025 Reklamcılar Platformu - Tüm Hakları Saklıdır.
GoDaddy Destekli
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.